Kuzey Ege'de Kar Yağınca....

Posted by agzı bozuk düşmanı


En Sonunda  Beklenen oldu ve Kuzey Ege'de bu sabaha karşı Berbat bir tipi başladı.

İyi ki herkes zeytin toplama işini kolaylamıştı da sorun çıkmadı, ama uzun zamandır 
kar yağmayan bu bölge için sürprizli günler oldu bunlar..
Sizlere bahçemden,daha bu sabah (11.12.2010) alınmış görüntüler sunmak istiyorum.
Ayrıca sizleri başımızı sokacak evlerimiz olmasına şükretmeye ve 
Allah'ın olmayanlara da vermesine dua etmeye çağırmak istiyorum.


Her Gece Uyurken son ve Her sabah Uyanırken İlk Sen...

Posted by agzı bozuk düşmanı



Gerçek sevginin belirtisi; korku ve sevinç halinde sevgiliyi hatırlamak,onu anmaktır. Bir aşık,sevgilisi için şöyle demiş;"
       Seni bana iyi hal de hatırlatıyor kötü hal de,
       Korktugum da hatırlatıyor seni,
       Umduğum ve beklediğimi de..."


Sevginin gerçekliğinin bir delili de, uykudan uyanır uyanmaz sevenin kalbine ve diline ilk gelenin, gün bitip uyurken de son gelenin, sevgili olmasıdır.
Şairin dediği gibi; "Her Gece uyurken son şey sensin,uyandığım da da ilk şey yine sen."


Aşıklar kitabı'ndan
İbnu'l-Kayyim el-Cevziyye
*********************
Sevmek ne kadar güzel, ne kadar yüce bir duygu ama insan sevdiği zaman da hakkını vermeli, değil mi?
Kalın Sağlıcakla....

GİRİT YEMEKLERİ 2

Posted by agzı bozuk düşmanı Etiketler:








GİRİT USULÜ KABAK BÖREĞİ
Malzemeler
2 Ad.sakız kabağı
Lor peyniri (250 gr.)
Kara biber

YAPILIŞI    :
Hazır veya evde açma 3 adet yufka alta konacak,
rendelenen kabaklar sıkılacak, üç adet yufkanın üzerine döşenecek.Üzerine yeterince lor peyniri konup, karabiber serpilecek.Az miktarda Tarçın katkısı yapılacak.Üstüne 3 kat daha yufka konup, son olarak üzerine ve yanlarına çorba kaşığı ile çiçek yağı gezdirilecek. Fırında kalma süresi yaklaşık 40 dakika civarıdır. Afiyet Olsun.
NOT :  Yemeğin tarifi, kendisi Giritli gelini olan, 76 yaşındaki Annemden alınmıştır.

Atatürk'ün Sırdaşı...

Posted by agzı bozuk düşmanı Etiketler:


Atatürk'ün en yakınlarından Kılıç Ali'nin anılarını okurken, beni çok etkileyen bir pasajı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Atatürk ve Kılıç Ali, bir gün Çankaya'da otururken, Ata'nın sekreteri Hasan Rıza Soyak içeri giriyor ve Atatürk'e bazı evrakları imzalatarak, akşam vakti olduğu için evine gidiyor. Arkasından Atatürk, Kılıç Ali'ye şu sözleri söylüyor;
" Bak Kılıç...Evine gidiyor.Çarşıya uğrayacak,evdekilerin istediklerini alacak,kapıda karşılayacaklar,hanımı ve çocuğu ile kucaklaşacak,sohbet edecek,gönlünde görevini tam yapmış insanların huzuruyla uyuyacak..Akşama doğru kalkacak, hep birlikte gezmeye gidecekler,hem de gönüllerince, istedikleri gibi... Protokol yok, kontrol yok. Öğrenmek, duymak, bilmek istediklerine gönüllerince sahipler..Acaba Hasan Rıza saadetinin farkında mı? "
Böylesine mutlak özgürlük ve kayıtsızlık içinde, milletinin arasına karışabilmek, mesela Galata köprüsü'ndeki seyyar satıcıdan ekmek arasına sıkıştırılmış kömür ızgarası yanığı palamudu, ayaklarını rıhtımdan sarkıtarak bir baş soğan ile yiyebilmek, hele işi bitince,sakin ve huzurlu-kendi tabiri ile üç oda- evine, hasretle beklendiğini bilerek belki karısına, çocuklarına kavuşmayı özleyen dileklerini kimbilir kaç kere dinlemişimdir.
Milyonların değil belki milyarların hayal ettiği yüce mertebelere çıktı.Ama diyeceğim ki bu masum özlemini beraberinde götürdü.

Kaynak   : Kılıç Ali'nin anıları
Derleyen : Hulusi Turgut / İş Bankası Yayınları