İNSAN NEDEN ÖZLER?

Posted by agzı bozuk düşmanı


Size bugün;bir arkadaşımı anlatmak istiyorum.Uzun yıllar ciddi anlamda zor günler geçirdikten sonra,en sonunda yaşamına anlam veren,kendisine yaşam gücünü kazandıran kadına rastlamıştı,O'nu çok sevdi,öylesine ki,uzaklarda olan kadına ulaşmak için hemen her ay, uzun yollar aşarak kendisini görmeye giderdi.
Ama ya kendisinden uzak olduğu,yanında olmadığı zamanlar..Gözlerimle gördüm ki;özlemek denen duygu ne denli zor,ne denli insanı güçsüz kılan, ama bir o kadar da itici güç olabilen bir duygu imiş. Benimle herşeyini paylaşan arkadaşıma,bunca sevdiği kadını görmek için her ay o denli uzaklara gitmenin zor olup olmadığını sorduğumda,bunun kolay olduğunu, ama asıl zor olanın kendisinden ayrılmak olduğunu söylemişti,öylesine ki; hanımın yamacına vardığı anda, o özleme duygusu da beraberinde geliyormuş..

Ya şimdi? Uzun süredir özel nedenlerle biraraya gelemediklerini bildiğimden,bir süre önce kendisini gördüğümde,O duyguya şimdi nasıl tahammül edebildiğini sorduğumda bana yanıtı ise şu oldu;" ben tahammül edemiyorum ki zaten ama O'na sevgim,saygım ve umuyorum ki aynı duyguların kendisinde de olduğunu bilmem beni ayakda tutuyor,özleme gelince,O'nu zaten ne sen sor,ne ben söyleyeyim."

İşte böyle; içimden geldi,bugün bu dostumu odak noktası yaparak, sizler ile özlem duygusu hakkında biraz sohbet etmek istedim.
Dileyelim ki; hiç kimse evinden uzak olmasın,o özlem duygusunu sık sık algılamasın ve Allah kimseyi sevdiğinden ayırmasın

3 yorum:

  1. Defne Soysal

    Özlem duygusu ne kadar insana özgüdür. İnsanı şair yapar, bu tanımlaması zor ıstırabı yaşayanları içine aldı mı melonkolik olur insan, mecnun olur. Yazınızı okurken
    Necip Fazıl’in bir şiiri geldi aklıma.
    İlk dört satırında özlemi öyle güzel anlatır ki,
    "Ne hasta beklerdi sabahı
    Ve ne genç ölüyü mezar
    Ne de şeytan bir günahı
    Seni bekledigim kadar!.."
    onra bekler bekler... önce melankolik olur sonra mecnun, beklemekten bitap, ikinci dörtlükte şöyle devam eder,
    "Geçti istemem gelmeni
    Yokluğunda buldum seni.
    Bırak vehmimde gölgeni
    Gelme artık neye yarar!.."
    Sonra özlem kuvvetlendirir aşkı. Kafamızda çizdiğimiz tablodaki kadına/erkeğe aşık oluruz, biraz uzadımı iyicene kalıplaşır kafamızda çizip aşık olduğumuz sevgili. Sonra ayrılık bitip birleşince, kafamızdaki ile gelenin aynı olmadığında yıkılışımız daha hazindir.
    Yine aklıma Nazım Hikmet geldi. Hapishanede geçirdiği günlerde karısına yazdığı aşk dolu mektupları, çıktığında hayalkırıklığı ve bir başka kadına Veraya aşık olması...Özlem bir serap bence. Güven duymamak lazım aşktaki gücüne.

  1. Begonvilli Ev
    Bu yorum yazar tarafından silindi.
  1. agzı bozuk düşmanı

    Sayın Soysal,Sayın Begonvilli ev,görüşleriniz için tşk.ederim.
    Bence duygularından emin olan,kendini bilen insanın özlem konusunda yanılacağını sanmıyorum.
    Geçici sıkıntılar birlikte atlatıldığı zaman, o özlem duygusuna insan, her an sevdiğinin yanında olsa bile gereksinim duyar bence.
    Aşktaki gücüne belki güven duymamak gerek ama yoksaymak da haksızlık olur düşüncesindeyim.

Yorum Gönder